Yay, ateşli silahlar bulunmadan önce önemli bir savaş silahıydı. Yay yapmak da kullanmak da büyük bir beceri ve güzel sanatların bir sonucudur. İyi bir yay yapmak büyük sabır gerektirir ve uzun zaman alır. Üretimlerinde en değerli, sağlam ve esnek ağaçlar kullanılmaktadır. Yayın önemli bir kısmı kemikten yapılmıştır. Yayı geren esnek ip, öküzün bileğinden ve dizinden çıkarılırdı.
El yapımı yaylarımız 110-140 cm uzunluğunda ve ağırlığı 300-360 gramdır.
20-60 kalibre ve 9 kg'a kadar çekiş gücü kullanılabilir
Her ok 8mm (5/16) (5 Gönder) ve sarı çamdan yapılmıştır
Ok uzunluğu 73,5 cm
İçindekiler: Yay + Tirbuşon + 5 Ok + Yay Çantası (Mavi)
Türk Kültüründe Yaylar
Yay üretimi Türk tarihinde çok önemliydi. Tarih boyunca Türkler, farklı teknikler kullanarak görünüş ve kullanım açısından çeşitli yaylar üretmiştir. Ortaçağdan 19. yüzyıla kadar, Türk okçuluğu çekim tekniği ve savaş sanatı olarak büyük ölçüde gelişmiştir.
Okçuluk, 15. yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı İmparatorluğu'nda planlanan bir spor faaliyeti olarak gerçekleştirildi. Bu amaçla Ok Meydanı adında 34 büyük kare (İngilizce ok kare anlamına gelir) tahsis edilmiştir. Ok meydanlarının kendi ödenekleri, yöneticileri ve hizmetçileri vardı ve okçular ikamet etti ve orada eğitildi. Bu meydanlarda yarışmalar yapıldı. Türkiye'de bir ETNA sporu olarak gelenek hala devam ediyor.
İslam'da Okçuluk
İslam'ın ilk yıllarında okçuluk önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle, Türk okçuluğuna verilen önem Türklerin İslamiyet'i kabul etmesinden sonra dini bir anlam kazanmıştır. İslam'da okçulukla ilgili 40'ın üzerinde hadis şerifinin (Hz. Muhammed'in söylediği cümle) olduğu belirtiliyor.
"Fayda konusunda hiçbir silah onu geçmedi."
Hz Muhammed
Yorumları
Henüz bir değerlendirme yok