Mersin'in Tarsus ilçesi çok eski bir ilçedir. Arkeolojik kazılar kent tarihinin M.Ö. 7000 yılına kadar uzandığını göstermektedir. Kilikya uygarlığının merkezi olan ilçe birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bizans'tan Roma'ya tarihsel önemine rağmen, şehir bu açıdan öne çıkmıyor. Tarsus, özellikle dünyadaki Hıristiyanlar için önemli bir yere sahiptir. Çünkü Tarsus, İsa Mesih'in 12 havarisinden biri olan Aziz Paul'un memleketiydi. Tarihsel kaynaklara göre Tarsus, Hitit Uygarlığından Asur, Fenike, Fars ve Roma Uygarlıklarına kadar ilgi odağı oldu. Ayrıca Julius Caesar ve Kleopatra gibi önemli tarihi kişilikler Tarsus'u en parlak zamanlarında ziyaret ettiler.
Eshab-ı Kehf'in Öyküsü
Yedi Uyuyanlar'ın hikayesi, mitolojik tanrılara olan inancın azaldığı ve tek tanrıya olan inancın belirginleşmeye başladığı MS 2. yüzyılda geçer. Hükümdarları nedeniyle sığındıkları bir mağarada 309 yıl uyuyan yedi uyuyan içerdiği iddia edilen Eshab-ı Kehf, 'Yedi Uyuyanlar Mağarası' olarak da biliniyor. Mitolojik tanrılara olan inancın güç kaybettiği dönemlerde, tek Tanrı'ya inandıkları için eziyete kaçan Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adlı yedi genç, Yunan Hükümdarı Dakuskan'ın huzuruna çıktı. çünkü Paganizme dönmeyi kabul etmediler.
Dönemin Yunan hükümdarı Dakyanus onlara işkence yaptı. Hükümdar bu yedi gence birkaç gün, Paganizm dinine bağlı olduklarını söyler, aksi takdirde onları öldürürler. Fikirlerinden vazgeçmeyen gençler dağlara kaçmaya karar verirler. Yolda bir çoban ve köpeğiyle (Kıtmir) karşılaşırlar. Çoban durumu anlatır, çoban onları saklanacakları bir mağaraya götürür.
Bu arada, gençlerin kaçtığını anlayan hükümdar askerlerini onlara gönderir. Askerler mağarada bulurlar. Mağaranın ağzını taşlarla kapatırlar, böylece çıkıp ölmezler. Şöyle söylenir; gençler bu mağarada 300 yıldan fazla uyuyorlar. Uyandıklarında, Yemliha'yı aç oldukları için ekmek almak için şehre gönderirler. Okyanus zamanından beri para ile alışveriş yapmak isteyen Yemliha'dan şüphelenen insanlar, nereden geldiğini sordular.
Yemliha, insanları mağaranın gerçeği öğreneceği yere getirir. Ancak bekleyen arkadaşlarının kalabalıktan korkacağını düşünerek önce mağarasına girer. Mağaranın dışında uzun süre beklerler, kimse dışarı çıkmazsa içeri girerler. Onlar mağarada gördükleri yedi yavru kuştur. Bu nedenle, bu yer Yedi Uyurlar Mağarası olarak da bilinir. İnsanlar bu hikayeyi binlerce yıldır birbirlerine anlatıyorlar.